Mehmet Şimşek’in yeni kabinede Hazine ve Maliye Bakanı olarak yer alması, faizlerin yükseltileceği beklentisiyle birleşince; dövizde sert hareketliliğe neden oldu. Seçimden sonraki ilk haftayı sınırlı bir hareketlilikle geride bırakan dolar ve avro gibi rezerv döviz kurları, dün aniden yükseldi. Dolar yüzde 7,4 değer kazanarak 23 liranın üzerine çıktı. Avro ise yüzde 7,9 ile 25 lirayı aştı.
Kurlarda yaşanan denge arayışında; kamu bankaları üzerinden piyasanın döviz talebine cevap verme uygulamasının askıya alınması etkili oldu. Dolar ve avro gibi rezerv para birimlerinin TL karşısındaki değeri serbest piyasada dengelenecek. Yeni Şafak’a konuşan uzmanlar da döviz kurlarında denge arayışının öne çıktığına işaret ediyor. Kurdaki hareketliliğin, kamunun yön belirleyici olduğu bir yapıdan daha serbest bir piyasaya geçişin ilk adımlarını oluşturduğu değerlendirmesi yapılıyor.
2022 yılı boyunca uygulanan çeşitli makro ihtiyati tedbirler, döviz kurlarının yükselmesini büyük ölçüde engelledi. Döviz kurları enflasyona kıyasla çok daha düşük seviyede değer kazandı. Ancak kurların enflasyon yüksek iken düşük seviyede kalması başta sanayici ve ihracatçı olmak üzere şirket bilançolarını olumsuz yönde etkiledi. Mayıs ayı sonu itibarıyla seçim belirsizliğinin sona ermesi ve makro ihtiyati tedbirlerin kademeli olarak yumuşatılacağı beklentisiyle döviz kurlarında yükseliş yaşandı.
Aura Portföy Yönetici Ortağı Arzu Odabaşı, faiz baskısının da fiyatlamada etkili olduğunu söyledi. Odabaşı, “Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından faiz artışı yönünde tahminler ağırlık kazanıyor. Son bir haftadır hızla değer kaybeden TL’nin arkasında bu beklentinin öne çıktığını düşünmekteyiz. Geçmiş tecrübelerimize dayanarak paylaşıyorum, böyle günlerde Dolar/TL’deki yüksek tansiyon genelde PPK toplantısına kadar devam edebiliyor. Bu süreçte genel amaç, ‘PPK’nın bir kerede güçlü bir faiz artışı yapacağı mı yoksa daha düşük oranlarla mı faiz artışına gideceği’ yönünde alacağı kararda etkili oluyor” dedi.
Stratejist Belgin Maviş, her yükselişin doları bozdurmak için bir fırsat olduğunu belirtti. Maviş, “Şu anki hareket biraz ihracatçı için ithalat tarafını rahatlatmak ve baskılanan doların serbest piyasa koşulları içerisinde gerçek değerini bulması olarak yorumlanabilir. Ancak dolar almayı düşünenlere bunu açıkçası çok önermiyorum” diye konuştu. A1 Capital Portföy Yöneticisi Mustafa Keskintürk de “Dolar/TL’deki bu hareket çok normal. Çünkü ihracatçı şirketler çok sıkıştı. Hammadde maliyetlerinde artış var. Cari açık gibi bir problem bulunuyor. O sebeple ihracatın körüklenmesi lazım” ifadelerini kullandı.
Ahlatcı Yatırım Hazine Müdürü Arda Coşar ise risk primi yani CDS’lerin 700’den 500 seviyesinin aşağısına gerilediğine dikkat çekti. Coşar, Borsa İstanbul için de genel anlamda pozitif olduklarını dile getirerek, “Önümüzdeki dönemde 6.000’li seviyeler, 6.500’e varan yükselişler olabilir” şeklinde konuştu.
BIST 100 endeksi rallisine devam ederek dün günü 3,20 yükselişle 5.561,18 puandan tamamladı. Önceki kapanışa göre mali endeks yüzde 3,24, hizmetler endeksi yüzde 2,70, teknoloji endeksi yüzde 2,67 ve sanayi endeksi yüzde 2,40 değer kazandı. BIST 100 endeksine dahil hisselerin 85’i prim yaptı, 15’i geriledi. Türk Hava Yolları, Yapı Kredi, Akbank, Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ve Şişecam en çok işlem gören hisse senetleri oldu. Borsa İstanbul Altın Piyasası’nda standart altının kilogram fiyatı, dün günü önceki kapanışa göre yüzde 9,7 kazançla 1 milyon 475 bin liradan kapattı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Yerel ve küresel zorluklar arasında yol alırken, öngörülebilirliği artırmak için kurallara dayalı politika oluşturma taahhüdümüzü teyit ediyoruz. Acil önceliğimiz, ekibimizi güçlendirmek ve güvenilir bir program tasarlamaktır” dedi.
Bakan Şimşek, Twitter hesabından İngilizce paylaşım yaptı. Beş yıllık aranın ardından Hazine ve Maliye Bakanı olarak yemin etme onurunu ve ayrıcalığını yaşadığını bildiren Şimşek, bu sıfatla halka hizmet etme sorumluluğunu, kendisine tevdi ettiğinden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a müteşekkir olduğunu vurguladı. Şimşek, daha müreffeh ve dirençli bir Türkiye’yi oluşturmak için yol gösterici ilkelerin şeffaflık, istikrarlılık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik olacağının altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yerel ve küresel zorluklar arasında yol alırken, öngörülebilirliği artırmak için kurallara dayalı politika oluşturma taahhüdümüzü teyit ediyoruz. Kısa yollar veya hızlı düzeltmeler olmasa da, deneyimimizin, bilgimizin ve özverimizin önümüzdeki potansiyel engellerin üstesinden gelmemize yardımcı olacağından emin olabilirsiniz. Acil önceliğimiz, ekibimizi güçlendirmek ve güvenilir bir program tasarlamaktır.”
